2022 yılının son haftasına girdik. Hem uluslararası ilişkiler bakımından hem de piyasalar açısından genel olarak oynaklığın yüksek olduğu bir yılı geride bırakıyoruz. Kabaca özetlersek; Rusya-Ukrayna savaşı, ABD-Çin siyasi gerilimi, Avrupa Bölgesi’ndeki enerji krizi, Çin’in Covid önlemlerine devam etmesi, Covid-19 sonrası çıkan küresel enflasyon korkusu, PMI’ların düşük gelmeye devam etmesiyle resesyon endişeleri ve küresel merkez bankalarının faiz artırım politikalarını gördük. Uluslararası yatırımcılar Covid döneminde tahvil bölgesinde pozisyonları ağırlıklarını arttırdıkları için pek çok ülkenin uzun taraflı kıymetleri eksi faizle işlem görürken, enflasyonun ön plana gelmesiyle eksi faizle işlem gören tahvillerin sayısı her geçen gün azaldı. Küresel maliyetlerin artmasıyla tahvil ihraçlarının hacimleri geçtiğimiz senelere göre daha az seviyede gerçekleşti. ABD’de bankacılık ve teknoloji şirketlerinin ihraçlarını izlerken, Avrupa tarafında ağırlık bankacılık ve özel sektörü takip ettik. Bankacılık tarafında sermaye benzeri ihraçlar ön plandayken, finans dışı kesimde senior kıymetler ön plandaydı. 2Y-10Y ABD tarafında Ocak ayından itibaren resesyon endişesi ile 2 yıllık tahvilin getirisi daha yukarıda fiyatlandığını gördük ve görmeye devam ediyoruz. 10 yıllık tahvil faizi kabaca 280 baz puan yükselerek %4.30’un üzerinde işlem gördü.
G-10 ülkelerinin maliyetlerinin artmasıyla gelişmekte olan ülkelerin hem sovereign hem de lokal para cinsinden ihraçlarda getiriler yukarıda oluşuyorken, piyasadaki işlem gören tahviller satıcılı seyir izledi. Yabancı para cinsinden ihraçların çoğunluğunu ülkeler bazında oluştu. Risk primi olarak baktığımızda Macaristan, Romanya ve Kazakistan en kötü performans gösterenler yer alıyorken, oynaklık yüksek olsa da Katar, Suudi Arabistan ve Çek Cumhuriyet’i yılı yatay olarak kapatmaya hazırlanıyor diyebiliriz. Macaristan’ın EUR bazlı verim eğrisi son bir yıllık perspektifle baktığımızda kısa taraflı kıymetlerin getirilerinin 1000 baz puanın üzerinde artış gösterdiğini görüyorken, Suudi Arabistan’ın USD bazlı verim eğrisi uzak tarafı 100 baz puan üzerinde artış gösterdi.
Yurt içine bakıldığında diğer ülkeler gibi maliyetlerin yükseldiği ve ihraçların yukarı oluştuğunu gördük. 2022’inin ilk yarısında özel sektör ihraçları ön plandayken, yılın sonlarına doğru Hazine ihraçları ağırlıkta oldu. 5 yıllık risk priminin 900 baz puana kadar genişlediğini görürken, yılın sonuna doğru 500’ün altına sarktığını şahit olduk. Yılın ortasında Hazine’nin USD bazlı verim eğrisi uzun tarafta çift haneli getirilere yükselirken, yılın son haftasında %8-9.50 bandına doğru daralmalar gerçekleşti. Geçtiğimiz hafta HMB Bakan yardımcısı Murat Zaman Ocak ayında Hazine’nin ilk yeşil tahvil ihracını gerçekleştireceğini duyurdu. Özel sektör tarafında en fazla göz önünde bulunan Sasa Polyester’in EUR bazlı convertable tahvili oldu. Tahvilin fiyatı 436 EUR artarak 550 EUR’nun üzerinde işlem gördü.
Yılın son haftasında yurt dışı piyasalarda yılın son haftasında veri akışı sakin, bugün ABD, Almanya ve Londra borsaları tatil nedeniyle kapalı olacak. İçeride ise reel kesim güven endeksi ve kapasite kullanımı verileri izlenecek.
PDF Dökümanı Görüntülemek İçin Tıklayın